İletmek İstediklerim

Kaybetmek Hayattır...

Bardağın hangi tarafına bakacağız?

Dolu tarafına mı, boş tarafına mı?

Boş tarafı zaten kaybetmek değil mi?

Peki dolu tarafı kazanmak mı acaba?

Ya da bardağın ne kadarı dolu ne kadarı boş mu diye hesaplayacağız?

Aslında ne fark eder ki?

Bardağın dolu tarafı boş tarafının doksan dokuz katı olsa ne fark eder?

O yüzde birlik kayıp belki de yüzde doksan dokuza bedeldir.

Hatta, o yüzde birlik kayıp için yüzde doksan dokuzluk kazancı feda etmeye hazırdır çoğumuz.

Kayıp ve kazanç kumar oynamak gibidir.

Kazandığını zannedersin ama bittiğinde, bütün kazancını kahveciye verdiğini fark edersin.

Üstü ne üstlük onca kaybettiğin zaman da çabası.

Bütün iddiaları kazanmışsındır.

Yaptığın bütün işlerden büyük kazançlar elde etmişindir.

Peki ya kaybettiğin sağlığın?

Bütün kazançlarını versen alabilir misin?

Ya da kaybettiğin mutluluğun?

Hangi kazanç tekrar verir sana?

Ya unuttuğun dostların,sevdiklerin?

Geri gelir mi acaba?

Ya ailen?

Eşin , çocukların?

Annen, baban, abin, ablan?

Onlara yeterince zaman ayırdın mı?

Hangi kazanç ailene ayıramadığın zamanı geri getirir?

Aslında biz hep kaybediyoruz.

Zamandan, aileden, sağlıktan, mutluluktan, dosttan, kaybediyoruz.

Biz aslında; Kazanmak uğruna hayatımızı kaybediyoruz.

Kaybetmek Hayattır.  
Uğur Tülüce  

Kapak Olsun Yalakalara….

Kimseye Borcum Yok! Verilecek Hesabım Yok! Eyvallahım Hiç Yok!
Adam Gibi Yaşamaya Çalıştım..
Sadece Bana Bahşedilen Hayatın Diyet Borcu Var.
Onu Da Azrail’e Vereceğim.
Keşkelerim Olmadı Mı? Oldu.
Şimdiler De Keşke Dediğim Şeyler Geçmişte Benim Tercihimdi Pişmanlığım Yok!
Zaten Kim Geçmişte Onayladığı Bir Şey İçin İleride Keşke Diyebileceğini Bilebilir Ki?
Çevre Çok Söz Söylüyor, Herkes Ben Doğruyum Diyor,
Hangisini Dinleyeceksin?
Kendi Doğrularımdan Şaşmadım..
Hiç Yanlışım Olmadı Mı? Oldu.
Kimse Zarar Görmesin Diye Sonuçlarını Zimmetime Geçirdim,
Çatışmalara Girdim…
Yenilgilerimin Sayısını Hatırlamıyorum Bile.
Yenilgiye Doymayan Bir Pehlivan Gibi Kaybettikçe ,
Hayata Daha Çok Yapıştım.Yılmadım…
Yarayla Dolu Hayatta Yarasız Bir Bölüm Bulmaya Çalıştım...
Elâlemin Ne Dediğini Umursamadım…
Mademki Bu Hayat Benim! Kendimce Yaşadım.
Başkalarına Vakfedecek Kadar Hayat Zengini De Değilim….
İyilerimle Kötülerimle Yaşarım Sonramı !!
Bir Eyvallah Der Çeker Giderim…
Alıntı…

Sahi mutluluk nedir?

Dikende gül olmak mıdır?
Gülde diken olabilmek midir?
Bir yetimin okşanan başı olmak mıdır?
O yetimin başını okşayan el olabilmek midir?
Oksijen olup hayat vermek midir?
O oksijeni soluyabilmek midir?

Sahi mutluluk nedir?

Yağmur olup çatlamış topraklara düşmek midir?
Çatlamış toprak olup, yağmura doymak mıdır?
Bir sabah, yalnızlığını delip geçecek kapı zilinin çalması mıdır?
Bir sabah yalnızlığını ve özlemlerini bitirecek bir kapının zilini çalmak mıdır?
Ya da bir sabaha daha uyanabilmek midir?
Güneş olup karanlıklara doğmak mıdır?
Karanlık olup güneşin üzerine doğması mıdır?

Sahi mutluluk nedir?

İncinmeden yaşamak mıdır?
İncitmeden yaşayabilmek midir?
Ölçülemeyecek kadar çok paraya sahip olmak mıdır?
Yoksa parayla ölçülemeyecek kadar değerli bir yüreğe sahip olmak mıdır?
Gece olup yeryüzünün bütün kirlenmişliğini örtmek midir?
Gündüz olup geriye kalan güzellikleri açık etmek midir?

Sahi mutluluk nedir?

Son anda ölmekten kurtulmak mıdır?
Ölümden korkmayacak kadar hasreti yaşamak mıdır?
Her şeyin yolunda gitmesi midir?
Yoksa bin defa dibe vursan da, bin defa sıçrayıp çıkabilmek midir?
Çaresizliğin darağacında, uzanan bir dost elinin ipi kesmesi midir?

Sahi mutluluk nedir?

Alıntı